Vertigo, sık bilinen diğer adıyla baş dönmesi, denge kaybı ve sersemlik hissi olarak tanımlanır. Gündelik konuşma dilinde vertigo ve baş dönmesi aynı anlamlarda kullanılıyor olsa da, her zaman aynı anlama gelmezler. Vertigo, hemen herkesçe yaşanan basit baş dönmeleri olarak tanımlanamayacak tıbbi bir semptomdur.
Vertigo hareket ederken ya da eğilip, kalkarken hızlı hareket etmeye bağlı durumlarda sıklıkla ortaya çıkabilir. Ancak küçük hareketlerde, yürümede ve hatta dinlenme esnasında bile kişi sallanma, sersemleme veya vertigo yaşayabilir. Vertigo denge hissini değiştirir ve düşme riskini artırabilir.
Birkaç saniyeden birkaç saate kadar süren akut veya keskin ataklarda oluşabilecek vertigo hızlı hareket etme, çok hızlı bir şekilde dönme, yürüme veya araç ya da deniz tutması nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi, hareketten bağımsız olarak, kendi kendine de oluşabilir.
Sık gözlemlenen semptomların başında yer alan vertigo, kendi başına bir hastalık değildir fakat bir hastalığın habercisi olabilir. Bazen şiddetli hapşırmaların bile tetiklediği vertigonun altında ciddi hastalıklar yatıyor olabilir.
Her ne kadar baygınlık hissi, göz kararması gibi semptomlar için de gündelik dilde baş dönmesi dense de, klinik anlamdaki baş dönmesi yani vertigo kişi dururken bulunduğu ortamın ögelerinin kişiye dönüyormuş gibi gelmesi olarak tanımlanır. Örneğin gerçek anlamda başı dönen bir kişi, içerisinde bulunduğu odadaki eşyaları ve duvarları dönüyormuş gibi algılar.
Bu anlamdaki vertigonun, nedenleri iki grupta incelenir:
Vertigo denge bozukluğuna bağlı olarak kişinin düşerek yaralanmasına sebep olabilir. Zihinsel karışıklık ve muhakeme bozukluğu sonucunda baş dönmesi yaşayan kişi yürürken zorlanabilir, mide bulantısı yaşayabilir, korku ve endişeyle karşı karşıya kalabilir.
Vertigo genellikle basit ilaç kullanımı veya yaşam tarzı değişiklikleriyle bir süre sonra geçebilmektedir. Fakat bazı durumlarda vertigonun tedavisinin yapılabilmesi için öncelikle altta yatan sebeplerin çözülmesi gerekmektedir.
Eğer daha önce bir vertigo sorunuyla karşı karşıya kalmadıysanız, aniden başladı ve uzun süredir düzelmediyse mutlaka en kısa süre içinde bir doktora başvurunuz. Vertigo kendi başına bir belirti olduğu için baş dönmesine bağlı belirtiler bulunmaz fakat altta yatan sebeplere bağlı gelişen belirtiler:
Vertigonun nedenlerini ve tipini tespit etmek için bazı testler yapılmaktadır. Vertigo şikayeti ile hastaneye başvuran hastaların %85’inde iç kulağa bağlı hastalıklar tespit edilmektedir. Vertigo şikayetinde doktor öncelikle hastanın öyküsünü alır ve sonrasında fiziki muayene yaparak, vertigonun tipi ve şekli belirlenir.
Klinik olarak yapılan muayene sonrasında, elektronistagmografi denilen cihazla istemsiz göz hareketlerini incelenerek, iç kulak hastalıklarına bağlı gelişen durumlar ortaya çıkarılabilir. Burada önemli olan vertigoyla ilişkili olan denge ve işitme sorunlarının da ele alınarak incelenmesidir.
Bunun dışında doktorun gerek gördüğü durumlarda bilgisayarlı tomografi ve MR çekimleri yapılabilir. Yine kan testi veya psikolojik değerlendirme isteyebilir.
Vertigo, iç kulakta yer alan kristallerin yer değiştirmesi ile meydana gelebileceği gibi stres, travma, psikolojik sorunlar veya altta yatan bir hastalığa bağlı olarak da gelişebilir. Bu nedenle vertigo tedavisinde öncelikle sorunun neden kaynaklandığının bulunması ve varsa altta yatan hastalıkların tedavi edilmesi gerekir. Vertigo gibi sorunlarda öncelikle doktor, hasta öyküsünü alır ve sonrasında bir fiziki muayene gerçekleştirilir.
Tedavide öncelik vertigo sorununu azaltmak veya ortadan kaldırmak, denge fonksiyonlarını en güvenli şekle getirmektir. Eğer, iç kulaktaki kristallerin yer değiştirmesine bağlı olarak gerçekleşiyorsa tedavi kristallerin yeniden konumlandırılmasını içerir.
Vertigo durumu soğuk algınlığı, tümörler veya enfeksiyon gibi farklı hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkıyorsa, altta yatan hastalığa göre ilaç veya farklı bir tedavi yöntemi önerebilir.