Göz kapaklarında ilerleyen yaş ile birlikte bazı sistemik nedenler ya da dış etkenlerle oluşan ve kozmetik olarak kusur oluşturan sarkma, kırışıklıklar, torbalanmaların düzeltilmesi için yapılan girişimler genel olarak "Blefaroplasti" olarak adlandırılır.
Bu değişimler estetik kusur oluşturması yanısıra gözde işlevsel olarak da semptomlara (üstten görme alanı daralması, yorgunluk hissi, alın ve başta ağrılar,sulanma ya da tam tersi kuru göz vb.) yol açabilirler.
Dejeneratif değişimlerin oluşturduğu kozmetik kusurlar eğer kişiyi rahatsız ediyorsa düzeltilmelidir. Bazan hastalar bu kusuruların tam farkında olamayabilirler, ya da nasıl düzeltilebileceği konusunda tam bir fikirleri olmayabilir. Veya gözünde bazı işlevsel yakınmaların (kapaklarını açmada zorlanma, göz yorgunluğu, sulanma vb.) bu dejeneratif değişimlere bağlı olduğu konusunda bir fikirleri olmayabilir.
Bu nedenle hastaları bilgilendirmek ve bir ayna karşısında nelerin nası düzeltilebileceği konusunda açıklamalarda bulunmak önemlidir.
Göz kapağı estetik girişimleri diğer tüm oküloplastik girişimlerde olduğu gibi bölge dokuların anatomi ve fizyolojisine hakim, deneyimli bir oküloplastik cerrah tarafından dokulara saygılı bir biçimde yapılmalıdır. Girişimlerde abartıya kaçılmamalı, beklentiler gerçekçi olmalı ve hastaya iyi anlatılmalıdır.
Göz kapağı estetik girişimlerinin çoğu lokal anestezi altında gerçekleştirilebilmektedir. Genel ilke olarak gevşek yapılar sıkılaştırılır, yerine yeniden sabitlenir ve sarkmış torbalanmış dokular çok ölçülü bir biçimde çıkarılır.
Göz çevresi dokular damarsal yapılardan zengin olduğu için genellikle diğer vücut bölgelerine kıyasla nisbeten hızlı bir iyileşme olur. Her zaman olmamakla birlikte bölgede doku altına kan oturması (ekimoz) beklenen bir durumdur. Bu nedenle ameliyat öncesinde ve sonrasında kan sulandırıcı ilaçların bir dönem kesilmesi önemlidir.
Bazı girişimler sonrasında 24/48 saat bölgeye soğuk buz uygulaması yapılabilir. Eğer dikişler varsa bunlar genellikle bir haftadan sonra alınır.
Göz kapağı estetiği ameliyatı sonrası arzulanan tam kozmetik sonuç 1-3 ay sonra oluşur. Bu nedenle ameliyat sonrası ilk haftalarda panik yapılmamalıdır.
Bölge yapısına uygun bir şekilde ve deneyimli bir oküloplasti cerrah tarafından gerçekleştirilen kozmetik girişimler sonrasında genellikle rahatsız edici bir iz kalması söz konusu değildir.
Göz kapağının kozmetik kusur oluşturan dejeneratif değişimleri genellikle belli bir yaştan sonra ortaya çıkar. Ancak kişisel etkenlere bağlı olarak çok erken yaşlarda torbalanma, kırışıklık ve düşüklükler oluşabilmektedir. Dokuların henüz genç olduğu erken yaş hastalarda yapılacak blefaroplasti girişimleri çok daha ayrı bir özen ve deneyim gerektirir.
Bazı çok hafif kırışıklık ve sarkmalar dokularda kontrol edilebilir bir derimlikte, kontrollu termal etki oluşturan bazı cihazlarla sıkılaştırılabilir. Ancak bu girişimlerin etkisi sınırlıdır ve bir süre sonra etkinliğini kaybedebilirler.
Yine bölgedeki kas kontraksiyonlarının yarattığı dinamik çizgilenmelerin (örneğin kaz ayağı gizgilenme) cerrahi olarak düzeltilmesi mümkün olmayabilir. Bu durumlarda Botoks olarak bilinen botulinum toksin enjeksiyonları ile alttaki kas dokuları gevşetilerek kırışıklıklar giderilebilir. Bu uygulamanın etkisi geçici olup enjeksiyonların 3-6 ayda bir tekrarlanması gerekebilir.
Copyright 2023 Özel Atagöz Tıp Merkezi. Tüm Hakları Saklıdır.
Özel Atagöz Tıp Merkezi
Kurumsal
İletişim