Gözlük veya kontakt lens kullanmadan kalıcı olarak net bir şekilde görebilmeyi sağlamak amacıyla yapılan cerrahi uygulamalara refraktif cerrahi denir. Excimer lazer refraktif cerrahide kullanılan yöntemlerden biridir.
Excimer lazerin ürettiği yüklü fotonlardan oluşan enerji ile karşılaşan kornea dokusu içerisindeki karbon-karbon ve karbon-nitrojen bağlarının kırılmasıyla buharlaşır ve bu esnada lazer uygulanmayan komşu korneal dokularda hasara neden olmaz. Excimer lazerin bu etkisine fotoablasyon denir. Bu yöntem kullanılarak kornea dokusu (kırma kusurunun türü ve derecesine göre) traşlanarak inceltilip, şekli değiştirilerek düzeltilir.
Excimer lazerin kullanıldığı 2 temel refraktif cerrahi yöntemi vardır.
PRK (Foto Refraktif Keratektomi) yönteminde excimer lazer doğrudan kornea yüzeyine uygulanır. Korneanın en dış tabakası olan epitel tabakası da PRK yönteminde hasar gördüğü için yanma, batma, bulanık görme gibi şikayetler uzun sürmekte ve tam iyileşme LASİK yöntemine göre daha fazla zaman almaktadır. Ayrıca korneada doku iyileşmesine bağlı bulanıklık (HAZE) oluşma ihtimali PRK yönteminde daha fazladır. Bu sebeplerden farklı bir excimer lazer uygulama yöntemi olan LASİK geliştirildi.
LASİK yönteminde excimer lazer korneaya doğrudan uygulanmayıp, kornea yüzeyinde yaklaşık 100-140 mikron kalınlığında flep denilen ince bir zar soyulur ve altındaki kornea tabakasına excimer lazer uygulanıp, flep tekrar kornea yüzeyine yayılır. LASİK yönteminde PRK ya göre hızlı iyileşme, operasyon sonrası daha az yanma, batma şikayeti görülür ve korneal bulanıklık olma ihtimali daha azdır.
Fakat bu yöntem (LASİK) excimer lazer uygulandıktan sonra belirli bir korneal kalınlık (250 mikron) kalması gerektiği ve flep kalınlığı da göz önüne alındığında ince kornealarda ve yüksek kırma kusurlarında uygun değildir. Bu tür durumlarda hala PRK yönemi daha geçerlidir.
LASİK yönteminde flep denilen ince korneal zar soyulması işlemi farklı şekillerde yapılabilmektedir. Bu işlem için başlangıçta mikrokeratom adı verilen korneayı belirli kalınlıklarda kesebilen aletler kullanılmıştır. Daha sonra lazer teknolojisinin daha da gelişmesi ve femtosecond lazerin bulunması ile daha düzgün ve hatasız bir şekilde flep oluşturulması mümkün oldu. Günümüzde çoğunlukla femtosecond lazer yöntemi kullanılmaktadır.
Excimer lazer uygulanabilmesi için gereken şartlar;
Excimer lazer ameliyatı 40 yaş ve sonrasında presbiyopi denilen yakın görme bozukluğu başlayacağından dolayı genellikle 35 (ideal olarak 25) yaşına kadar önerilir.
Ayrıca hamile ve emziren kadınlara da, görmede ve gözlük numarasında oluşabilecek değişikliklerden dolayı, excimer lazer cerrahisi önerilmez.
Excimer lazer öncesi yapılan muayene ve tetkikler:
Excimer lazer cerrahisi günübirlik cerrahidir, hastanede yatış gerekmez. Cerrahi öncesi göze lokal anestezik damla konularak uyuşması sağlanır. Zaman olarak genellikle 15-30 dk sürer. Cerrahi sonrası yanma, batmayı azaltmak ve hızlı iyileşme açısından birkaç gün bandaj kontakt lens uygulanır. Tedavi olarak steroid ve antibiyotikli damlalar ve suni göz yaşı damla kullanılır.
Excimer lazer ameliyatı sonrası bir süreliğine yanma, ışık hassasiyeti, bulanık görme olabileceğinden araç kullanmak, çalışmak ve yoğun ekran kullanımı birkaç günlüğüne sakıncalı olabilir. Işık hassasiyeti açısından güneş gözlüğü kullanılması uygun olur. Cerrahi sonrası ilk 6 ay boyunca düzenli olarak kontrol muayenelerinin yapılması gereklidir.