Gözün en ön tarafındaki saydam kubbe şeklideki dokunun adı “Kornea” dır. Görevi göze gelen ışığı gözün içine odaklamaktır. Korneanın incelmesi ve öne doğru koni şeklinde genişlemesi ile keratokonus oluşur. Bu istenmeyen bir durum olup ışığı gözün içine düzgün şekilde odaklaması bozulur. Sonuç olarak görme bozulur; okuma, araba kullanma gibi günlük aktiviteler zorlaşır.
Gözün ön kısmını oluşturan saydam tabakanın (kornea) öne doğru büyümesi ve incelmesi ile her iki gözü birden etkileyen, sürekli ilerleyen bir hastalıktır. Halk arasında Kornea sivrileşmesi olarak da bilinir. Hastalığın erken dönemlerinde özel sert kontakt lensler tedavi yöntemi kullanılabilir. Ancak kontakt lensler hastalığın ilerlemesini durdurmaz. Bu lensler kornea merkezinin şişliğini yani astigmatı düzeltir ve net görüş sağlayarak görmeyi arttırılabilir. Ancak, hastalık ilerledikçe bunlar da yetersiz kalır ve görme giderek azalır.
Bir başka alternatif tedavi Intra Korneal Ring (INTACS) yani kornea tabakası içine bir halka yerleştirmek şeklindedir. Hastalığın ilerlemesi bu yöntemle kısmen önleyici olabilir. Başka bir alternatif tedavi kornea nakli ameliyatıdır.
Kornea nakli ameliyatı, kornea bağışlarının yetersiz aynı zamanda pahalı olması ve üstelik vücudun % 15–20 oranında dokuyu reddetme olasılığı olması nedeniyle son aşamada tercih edilen bir tedavidir. Ancak son yıllarda etkinliği kabul gören ve hastanemizde uygulanan bir tedavi olan; Corneal Cross Linking uygulamasıyla hastalığın ilerlemesi durdurulabilmektedir.
Tam olarak buna neyin yol açtığı bilinmemektedir. Bazı vakalarda genetik gibi gözükebilir, 1/10 oranında ebeveynde de bulunmaktadır. Göz alerjisi, gözü şiddetli kaşıma ve Ehlers-Danlos veya Marfan Sendromu gibi bağ doku hastalıkları da ilişkilendirilmiştir.
Genellikle 20 li yaşlara gelirken veya 20 li yaşların erken döneminde ortaya çıkar. 10-20 yıl içerisinde görme giderek bozulur. Genellikle iki gözü de etkiler ve farklı seyredebilir.
Erken dönemlerinde belirtiler; görmede bulanıklık, çizgilerin bükük ve dalgalı gözükmesi, ışığa hassasiyet ve parlama, gözde kızarıklık ve ödem olabilir. Hastalık ilerledikçe bulanıklık artar, uzak görmenin iyice bozulması ve astigmatın oldukça ilerlemesi (gözlük numarasının çok sık değişmesi),kontak lensleri artık kullanmada zorluk ve tam uyum göstermemesi ortaya çıkar.
Keratokonusun erken fazdan ileri faza geçmesi yıllar alsa da bazı olgularda hızlı ilerleme gösterebilir. Bu olgularda korneada ödem ve iz oluşumu korneanın saydamlığını etkiler ve bu da görsel şikayetlerde daha hızlı ilerleme nedenidir.
Keratokonus, rutin göz muayenesinde saptanabilir. Doktorunuz korneanın eğrilik derecesini görüp şüphelenip sonrasında korneanın haritasını gösteren komputerize cihazlar ile tanıyı koyacaktır.
Tedavi değişken ve şikayetlere göre değişir. Erken dönemde gözlük kullanımı yeterliyken hastalık ilerlediğinde sert kontak lensler gerekmektedir. Bu şekilde görme kalitesi düzeltilmeye çalışılır. INTACS denen korneal implantlar korneayı düzleştirilir ve görmeyi düzeltir. Coss-Linking laser ile korneadaki incelme ve yumuşama kollejen yapıları güçlendirilerek durdurulmaya çalışılır. Tüm seçenekler tükendiğinde kornea nakli ile bozulmuş kornea donörden alınan kornea ile değiştirilir.
Keratokunus hastaları günlük hayatında göz kaşımamaya özen göstermelidir. Şiddetli göz kaşıma, hastalığı daha hızlı ilerletip şikayetlerinizin artmasında sebep olur. Kaşınan bir gözünüz varsa doktorunuza başvurup bunun önlenmesi için gerekenleri danışın.