Atagöz Göz Hastalıkları Dal Merkezi Kurucu Ortaklarından Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Melih Türe bebeklerde ve çocuklarda göz kapağı düşüklüğünün önemsenmesi gerektiğini belirterek ‘göz kapağı düşüklüğü kalıcı göz tembelliğine sebep olabilir’ dedi.
Bebeklerde doğuştan gelen göz kapağı düşüklüğünün nedenini çok iyi araştırmak gerektiğini, sebebin göz kapağı kaslarının çalışmamasından, nörolojik bir durumdan ya da kas hastalıklarından kaynaklanabileceğini ifade eden Op. Dr. Melih Türe, ‘Göz kapakları vücudun en dinamik organlarından birisidir.
Gözün nemliliğini sağlamak, korumak, gözün ön yüzeyini temizlemek ve beslemek açısından göz sağlığının temel taşlarındandır. Göz kapağı refleks olarak dakikada 12 -16 arasında sürekli açılıp kapanan bir dokudur. Göz kapağını arabanın sileceği gibi düşünürsek bütün göz yüzeyini koruyan, gözün nemliliğini ve mükemmel görüşü sağlayan, oküler yüzeyin en öndeki penceresini temizleyen bir dokudur.
Doğuştan göz kapağı düşüklüğü nedenlerini belirten Op. Dr. Melih Türe, ‘Göz kapağı bozukluklarını yetişkinlerde olan göz kapağı bozuklukları ve çocuklarda olan göz kapağı bozuklukları olarak iki gruba ayırabiliriz. Sıklık derecesine göre değerlendirecek olursak çocuklarda en çok pitozis dediğimiz doğuştan göz kapağı düşüklüklerini görüyoruz. Bu genellikle doğuştan göz kapağını çalıştıran kasların gelişim bozukluğuna bağlı olarak meydana geliyor. Tedavisi kesinlikle cerrahi, burada önemli olan ameliyatın zamanına karar vermek.
Başarılı sonuç alabilmek için hastanın doğru tanımlanması gerekiyor. En sık rastlanan doğuştan göz kapağı kaslarının çalışmaması olsa da nadir olarak göz kapağı düşüklüğünün nedeni nörolojik ya da kas hastalıkları da olabiliyor’ dedi.
Tedavi sürecine geç kalındığında gözün ömür boyu tembel kalma riskinin olduğuna vurgu yapan Op. Dr. Türe, ‘Tedavide temel ilke gözün tembel kalmasının önüne geçmek, göz kapağı düşüklüğünü ve tembellik riskini ortadan kaldırmaktır. Özellikle göz kapağı düşüklüğüne bağlı, tembellik gelişen çocuklarda göz kapağını ameliyatla yeniden normale çevirseniz bile tembellik ömür boyu kalıcı hal alabilir.
Görmeyen göz öğrenemez, aileler göz kapağı düşüklüğünü önemsemediği takdirde, çocukluk döneminde hastanın yaşıtlarından daha geç öğrendiğini, okumaktan yazmaktan kaçındığını görüyoruz.’ dedi.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Melih Türe göz tembelliğinin nedenlerini ve tedavi şekillerini şöyle açıkladı;
Tembellik iki nedenle meydana geliyor. Birincisi gözün göz bebeğini yani görme aksını kapatması sonucu görme kaybına bağlı göz tembelliği, bundan daha sık görülen ikinci neden ise göz kapağının göz yüzeyine düşük olması ve yüksek astigmata yol açması.
Eğer bu riskli durumlar varsa tıbben erken cerrahi yapılmak zorunda. Cerrahide de genellikle hastanın kendi kası çok az çalıştığı için ya bir slikon materyalle ya da hasta üç –dört yaşından büyük ise bacaktan aldığımız bir dokunun frontal askı cerrahisi dediğimiz göz kapağını alın ve kas kaşına bağlamak yöntemiyle tedavi ediyoruz. Bu tedavi ile göz kapağı yukarı kalkıyor. Ameliyatta önemli olan cerrahinin zamanlaması, cerrahinin şekli ve cerrahi sonrası bakımdır.
Gözün kuru kalmaması için pek çok önlem almak ve yakın takip gerekiyor. Eğer gözde tembellik riski yoksa, göz kapağı düşüklüğüne bağlı estetik kaygıyı gidermek için önerdiğimiz operasyon zamanı hastanın ilkokula başlamadan önceki çağı.
Biz genellikle vakaları ailelerin bebeklik çağındaki göz kapağı düşüklüğünü önemsememesinden dolayı erişkin yaş grubuna doğru görüyoruz ve cerrahi tedavi ile düzeltiyoruz. Ailelerin göz kapağı düşüklüğüne bağlı tembellik riskinin olduğunu bilmesi ve tembelliğin önüne geçebilmek için erken tanının konarak, bir an önce cerrahi yapılması çok önemli.
Tembellik geliştikten sonra bunun maalesef bir tedavisi olmuyor. Göz kapağı düşüklüğü fark edildiği zaman hemen muayene edilip, tembellik veya tembellik riski olup olmadığının değerlendirilmesi gerekiyor. Ailenin hem hastalığın tanınması açısından hem de tedavi süresince uyumlu olması da tedavi sürecinde büyük önem arz ediyor.
Nadir olarak doğuştan göz kapağı bozukluklarının da olabildiğine değinen Op. Dr. Melih Türe, ‘Nadir olarak bebek ve çocuklarda doğuştan göz kapağı şekil bozuklukları da olabiliyor. Buna ilaveten ailesel göz kapağı özel sendromları karşımıza çıkabiliyor. Tüm bunların temel tedavisi cerrahi ve operasyonlardan yüzde yüze yakın başarılı sonuçlar alıyoruz’ dedi.
Üstünde durulması gereken hususun bebeklerde ve çocuklarda göz kapağı düşüklüğü olduğuna vurgu yapan Op. Dr. Türe, ‘bebeklerde ve çocuklarda göz kapağı düşüklüğü önemli bir durumdur, ihmal edilmemesi gerekmektedir. Göz tembelliği geliştikten sonra yapılacak olan cerrahinin görme kaybını geri getirmek için sağlayacağı fayda yoktur’ dedi.